Uzaylıların varlığı astronomi dünyasında uzun yıllardır tartışılmakta ve bu alanda yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalardan biri de uzun yıllardır hem medyayı hem de astronomi çevrelerini meşgul eden ünlü, bilinen eserdir. vay! sinyalinelde edilen iş. 19772018 yılında ortaya çıkan bu gelişme büyük heyecan uyandırmış ve bundan sonraki çalışmalar için motivasyon sağlamıştır.
tabiri caizse uzun bir süre kenarda duran Üzerinde detaylı çalışmaların yapıldığı ve çok az ya da hiç karşılığı olmayan bu çalışma, yeni bir araştırma grubunun girişimiyle yeniden gündeme geldi. sinyaliniz, gökyüzününBize hangi taraftan ulaştığını bulmaya çalışan araştırmacılar konumu bulmayı başardılar ancak sinyali alamadılar.
Her şeyden önce Vay canına! Sinyali kısaca açıklayalım:
15 Ağustos 1977’de Ohio Eyalet Üniversitesi’nde kuruldu Büyük kulak Teleskopuyla 72 saniyelik güçlü bir kayıt alındı. Daha sonra bu kaydı inceleyen astronom Jerry Ehmankaydı o kadar sıra dışı buldu ki, notların bir kenarı vardı. vay! (vay) ibaresi eklendi. Bundan sonra sinyal bu isimle anılmaya başlandı.
Peki iş nasıl yapıldı?
Araştırma kümesinin incelenmesi, Alberto Caballero Kelam, Caballero, Wow! sinyalin kaynaklanabileceği yıldız sistemlerini ayırt etmek için. Avrupa Uzay Ajansı’nınveritabanını kullandı.
Ardından, 1 milyardan fazla yıldızdan oluşan bu bilgi tabanında olasılıkları yalnızca 1’e indirdi. Bu 1 olasılıktaki yıldızın adı ise tam olarak 2KİTLE 19281982-2640123.
Sarıldı ve çift teleskop yöntemiyle araştırma kümesi dikkatini bu yıldız sistemine çevirdi.
Green Bank radyo teleskopu ve Allen teleskop dizisinin kullanıldığı bu çalışmada, teleskoplar aynı gün içerisinde yıldıza doğrultulmuştur. Yıldızı başka farklı dönemlerde gözlemleyen teleskoplar bile bir noktada aynı anda bunu yapmaya başladı.
Ama sonunda, Vay canına! Sinyalin izi bulunamadı. Ancak çalışmayı yürüten kişiler, kullandıkları yolun işlevsel olduğunun ve gelecekteki diğer sinyallerde kullanılabileceğinin altını çizdi. Konuyla ilgili araştırmaya buradan ulaşabilirsiniz.
