İklim değişikliğiyle uğraş planlarını güncelleyen Türkiye, bu on yılın sonunda yüzde 32 daha fazla sera gazı emisyonu üreteceğini beyan etti.
Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde devam eden 27’nci Birleşmiş Milletler Taraflar Konferansı’na (COP27) katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin yeni iklim amaçlarını açıkladı.
Bir yıllık hazırlık sürecinin akabinde güncellenen Ulusal Katkı Beyanı’na göre Türkiye, daha önce yüzde 21 olarak duyurduğu artıştan azaltım hedefini yüzde 41 olarak güncelledi.
Yani hiçbir önlem alınmaması halinde 2030’da 1 milyar 175 milyon tona ulaşması beklenen toplam sera gazı üretimi, bunun yerine 694 milyon ton olarak gerçekleşecek. BM’ye 2015 yılında sunulan ilk plana göre 2030’da 929 milyon ton emisyon üretimi öngörülüyordu. Bu durumda gayelerde yaklaşık 500 milyon tonluk düzgünleştirme kelam konusu.
Yeterli bulunmadı
Fakat bu etraf örgütlerince kâfi bulunmadı. Mutlak azaltım yerine emisyon artışından düşüş vaat eden Türkiye, önemli adımlar atmamakla eleştiriliyor.
Sera gazı emisyonunda fiilen artışın devam edeceğine dikkat çeken Greenpeace Türkiye, “Açıklanan bu Ulusal Katkı Beyanı, bakanlığın iklim krizinin ciddiyetini anlayamadığını ortaya koyuyor” dedi. Greenpeace, mevcut kaidelerde gerçekleşecek artıştan 500 milyon tonluk bir azaltıma gidilecek olsa da emisyon büyümesinin süreceğini kaydetti.
Türkiye 2020 yılında 524 milyon ton karbondioksit muadili sera gazı üretmişti. Güncellenen planda 2030 için hedeflenen 694 milyon ton, yüzde 32 artış manasına geliyor. 2015’te hazırlanan ilk plan, beyanın iletildiği tarihe göre emisyon miktarında iki kat artışa denk geliyordu.
2038’de pik yapacak
İstanbul merkezli Yeşil Fikir Derneği de yeni Ulusal Katkı Beyanı’nın hem Türkiye’nin 2053’teki net sıfır emisyon hedefi için hem de küresel ısınmasının 1,5 derece tutulması için yeterli olmayacağı görüşünü dile getirdi.
Türkiye geçen yıl İskoçya’nın Glasgow kentinde yapılan COP26 tepesin sırasında 2053 için karbon nötr gayesi açıklamıştı.
Emisyon artış suratının 2038’e kadar yukarı yönlü seyretmesi ve tepe noktaya ulaşması öngörülüyor.
İlk imzacılar arasında olduğu halde Türkiye, 2015 tarihli Paris İklim Anlaşması’nı geçen yıla kadar onaylamamıştı. İklim taahhütlerinin sıralandığı Ulusal Katkı Beyanı’nı 2015’te BM’ye ileten Türkiye, Glasgow’daki iklim doruğu sırasında bir yıl içinde birinci güncellemeyi yapacağı kelamını vermişti.
